Davranış bilimi profesörü Susan Weinschenk’ in “100 Things Every Designer Needs to Know About People” kitabı
UX/UI tasarımcıları için temel kaynaklardan biridir. Google Material Design prensiplerini de etkilemiş olan kitaptan,
Kullanıcı Deneyimi ve Kullanıcı Arayüzü Tasarımcıları için önemli bazı notlar şöyle sıralanabilir:
İnsanlar Nasıl Hatırlar?
Hafıza yanıltır: Anılarımız bilgisayar klasörlerinde duran video klipler gibi sabit değildir; zihnimiz geçmişte yaşadığımız bir olayı anlatırken her seferinde aynı olayı yeniden kurgular. Her hatırlama teşebbüsümüz sinirler arası etkileşim demektir ve bu sırada hatırlayacağımız olay her seferinde biraz değişir, deforme olur.
Elizabeth Loftus, yeniden kurgulayıcı (Reconstructive Memory) hafıza ile ilgili deneyinde katılımcılara bir otomobil kazası videosu izletir; ardından, kaza hakkında sadece bir kelimeyi değiştirerek iki farklı soru sorar:
1) “Arabaya çarpan (‘hit’) otomobilin hızı ne kadardı? Kırılan, yere dökülen camları farkettiniz mi?
2) “Arabaya toslayan (‘smash’) otomobilin hızı ne kadardı? Kırılan, yere dökülen camları farkettiniz mi?”
Deneyin sonunda “smash” ve “hit” kelimeleriyle sorulan sorulara verilen cevaplar da farklıydı. Soruları “smash” kelimesi ile sorulan 2. grup, “hit” kelimesi ile sorulan 1. gruba göre hem çarpma hızını, hem de etrafa saçılan cam parçalarını daha fazla olarak hatırlıyorlardı.
Tasarımcılar okuyucuların/kullanıcıların hafızasına ne kadar güvenecekleri noktasında dikkatli olmalılar.
İnsanlar Nasıl Görür?
2D mi Yoksa 3D Objeler mi Daha Kolay Algılanır?: Stephen Palmer dünyayı dolaşır ve insanlardan kağıda bir bardak kahve çizmelerini ister. Çoğu çizimde görülür ki çizimlerin perspektifi karşıdan ve üstten görünümle -yani göz hizamızın altında- çizilmiştir. Canonical perspektifte başka bir sürü nesneyi çizmeleri de istenir ve sonuç aynıdır. Göz hizalarının çok altında kalan küçük kedileri çizmeleri istendiğinde bile hâlâ Canonical perspektifte çizmektelerdi. Görüldü ki hatırladığımız, hayal ettiğimiz ve tanıdığımız nesneleri bu şekilde çiziyoruz.
Irvin Biederman, ‘Geons Theory’ çalışmasında gerçek dünyada gördüğümüz objeleri, eşleme yaptığımız 24 temel geometrik şekilden söz eder. Bu da 2D biçimleri daha kolay algıladığımız anlamına gelir.
İnsanlar Nasıl Okur?
Okunabilirlik: Bilgisayar ekranından okumak kağıda göre daha zordur. Kağıttaki görüntü sabittir, dijital ekran gibi sürekli kendini yenilemez (refresh rate) ve de ışığı yansıtır. Ekranda okunabilirliğin sağlıklı olması için doğru font büyüklüğü ve renk kontrastı önemli kriterlerdir.
Bilgisayar ekranında veya basılı medyada her bir satırda olması gereken karakter sayısı ise 45 ile 72 arasında ideal kabul edilmektedir. Web siteleri, gazete metinleriyse bölünmüş yazı bloklarını tercih ederler. Aslında geniş satırları daha kolaylıkla ve hızlı okuruz, kısa satır bloğunda gözümüz daha sık satır başı yaparak yorulmaktadır.
İnsanlar Nasıl Odaklanır?
İşlem Sıklığı ve Dikkat: Houston Havaalanı güvenliği x-ray cihazında Boston’a seyahat eden iş adamı Farid’ in çantasındaki silahı fark edemedi. Araştırma sonucunda anlaşıldı ki, güvenlik görevlisi tarama ekranında el losyonu, tırnak makası gibi daha zararsız yasak cisimlere sürekli rastlıyordu fakat çok nadiren bir bir silahla karşılaşıyordu. Zihni sıklıkla karşılaştığı bu tip nesneleri görmeye ve seçmeye odaklanmıştı.
İlgi çekilmek istendiğinde biraz ekstrem olmak ve işe kontrast katmak gerekli.
Kaynak: İnsan fizyolojisi, görsel, işitsel algı kapasitesi ve dünyayı algılama biçimleri ile ilgili temel bilgilerin örnekler ve tavsiyelerle sunulduğu “100 Things Every Designer Needs to Know About People” kitabını Amazon’dan edinebilirsiniz.
Özge Sevindir
UXservices – Kullanıcı Deneyimi ve Kullanılabilirlik Uzmanı