Skip to main content

UXPA İstanbul Chapter tarafından organize edilen Dünya Kullanılabilirlik Günü panel etkinliği ‘Innovation’ temasıyla 10 Kasım’da Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleşti. UXservices yönetici ortaklarından Pınar Cinali’nin moderasyonunda gerçekleşen panelde, farklı sektörlerden konuşmacılar inovasyonu farklı perspektiflerden ele alarak, kendi deneyimleriyle yorumladılar. Panel konuşmacıları:

blankOldukça keyifli geçen panelde öne çıkan notlardan bazıları şu şekildeydi:

Levent Erdoğan:

“Laboratuvarda üretilen fikirlerin yarısı kullanıcıyla buluştuğunda hayal kırıklığına uğruyor. Kendimize süper gelen fikri hemen uygulamaya koyuyoruz. Öncesinde problemi görmeye zaman harcamamız gerekir. Örneğin, uçuşunuz için sosyal medya hesabından check-in yapabileceğiniz çok inanılan bir uygulama fikri vardı.  Eğer uygulama üzerinden check-in yaparsanız ağınızdaki kişilerin koltuk numaralarını görebiliyordunuz. Bu tezi doğrulamak için gerilla testler yapıp sokaktaki insanlarla konuştuğumuzda 8 kişiden sadece 1 kişi kullanabileceğini söyledi. Bize süper gelen fikir sokakta karşılığını bulmamıştı…”

Nilay Ocak

“Bir projeye başlarken persona’mız ezici azınlık yani yöneticim, ben ve arkadaşım oluyor. Bu yanlış bir eğilim. Kullanıcı gruplarına gidip, ‘Bizi çevrenize tavsiye eder misiniz?’ diye sormak bazen kültürel bariyerlere çarpabiliyor. Bizde birine bir şey tavsiye etmek ‘vebal altinda kalma’ korkusu demek. Bazı durumlarda da insanlara doğrudan ne istersin dememeli, davranışa odaklanmalı. İnsanlar her zaman ne istediğini bilmeyebiliyor. Henry Ford’un da yaptığı gibi.”

Erdi Yerebasmaz:

“Yuvarla start-up’ımız bir inkübasyon sürecinden gecti. İlk aşamada teorilerimizi yola çıkmadan test ettik. Ancak testler sırasında etrafınıza asla güvenmemenizi öneririm çünkü onlar sizi destekleyen insanlardır. Annenize asla sormayın, sizi ne olursa olsun destekleyecektir. Daima sizinle aynı motivasyonu taşıyan insanlarla yola çıkın.”

Olcay Özkan

“İnovasyon yaratma isteği girişimcilerce o kadar büyütülüyor ki, ellerinde 50 tane start-up fikir listesi ile gezerek daha mükemmel bir fikri bekliyorlar. Oysa girişimcinin durması, beklemesi yerine ‘play’e basması’ gerekir…” Bir diğer konu ise start-up fikrim var diyorsunuz ve hemen kısa bir araştırma yapıyorsunuz ve yapılmış olduğunu görüyorsunuz. Bir çok start-up ruhu böyle bir durumda kayboluyor. Motivasyonunuzu kaybetmeden fikrinize odaklanarak devam etmelisiniz. Ayrıca fikrinizi sahada test etmeniz önemli. Bazen fikrim çalınacak diye korkuluyor. Şu unutulmamalı; çalınan fikir hayellerden uzaktır…