En Çok Kullanılan Kullanıcı Araştırması Yöntemleri Hangileridir?
Bir önceki yazımızda “Kullanıcı Araştırması”nın ne olduğundan, öneminden ve nasıl kategorize edildiğinden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise “günümüzde en çok başvurulan yöntemler hangileri, hangi yöntem ne gibi durumlarda kullanılmalı, avantajları, dezavantajları nelerdir?” gibi sorulara cevap vereceğiz.
Odak Grup Çalışmaları (Focus Groups):
Odak grup çalışmaları, ortalama 6-12 kişilik gruplara, bir danışman tarafından, bir ürün, sistem hakkında önceden belirlenmiş soruların sorulmasıyla gerçekleştirilir. Danışman çalışmaya tek bir katılımcının hakim olmasına izin vermez, kişisel görüş bildirmez ve katılımcıları yönlendirmez, eleştirmez.
Katılımcıların hedef kitle kapsamının dışına çıkmadan seçilmesine ve birbirlerini tanımamalarına dikkat edilmelidir.
Odak grup çalışmaları kullanıcılara sorular sorularak ve cevapları analiz edilerek tamamlandığı için “Tutumsal Araştırma”ya örnek gösterilebilir.
Birebir Görüşmeler (1:1 User Interviews):
Birebir görüşmelerde bir danışman bir kullanıcıyla ortalama yarım saat kadar konuşur. Ona ürün hakkında sorular sorar, yorumlarını, görüşlerini not alır. Görüşme online olarak, anlık mesajlaşma ya da video konferans yoluyla da yapılabilir.
Odak grup çalışmalarından farkı, danışmanın tek bir kullanıcıyla çok daha uzun süre ilgilenebilmesidir. Ayrıca gruba hakim olmaya çalışmak, olası bir tartışmanın alevlenmesi, bazı kullanıcıların hiç konuşmaması ya da bir kişinin bütün odağı üzerine çekmesi gibi durumlarda grup içi dengeyi sağlamak gibi ihtiyaçlar bu yöntemde söz konusu değildir..
Birebir görüşmeler, odak grup çalışmaları gibi yine, “Tutumsal Araştırma”ya örnektir.
Anket Çalışmaları:
Anketler çok büyük kitlelerle ilgili varsayım yapabilmenizi sağlarlar. 1.000 kişiye anket yaparak 10.000 kişilik kullanıcı kitlenizle ilgili varsayımda bulunabilir, isteklerine göre ürününüzde değişiklikler yapabilirsiniz. Online olarak da yapabileceğiniz anketlerle aslında kullanıcılarınıza küçük testler yapmış olursunuz. Anket sonuçlarına göre ürününüzü geliştirirken izleyeceğiniz yol haritasını şekillendirebilirsiniz.
Anketler bireysel olarak kullanıcıların ne dedikleriyle ve neden dedikleriyle değil, kaç tane kullanıcının aynı fikirde olduğuyla ilgilendiği için “Kantitatif Araştırma”ya örnektir.
Kart Gruplama (Card Sorting):
Kart gruplama çalışmaları özellikle web sitelerinin bilgi mimarisini oluşturmak için hızlı ve sık kullanılan bir yöntemdir. Sitede kullanılacak olan tüm menü, alt menü isimleri kartlara yazıldıktan sonra kullanıcılardan bunları kategorize etmeleri, belirlenen başlıklar altında toplamaları istenir. Daha sonra kullanıcılarla yapılan kart gruplama çalışmasının sonuçlarına göre sitenin bilgi mimarisi şekillendirilir.
Kart gruplama çalışması kullanıcılardan cevap değil eylem beklenerek, direkt olarak harekete geçmesi sağlanarak yapıldığı için “Davranışsal Araştırma”ya örnek gösterilebilir.
Etnografik Araştımalar:
Etnografik araştırmalar, kullanıcıyı kendi habitatında gözlemleyerek, kültürünü, davranışlarını analiz eder. Kullanıcıya çok fazla soru sorulmaz, sorulsa bile verdiği cevaplardan çok davranışları dikkate alınır. Örneğin kullanıcı diyette olduğunu söyleyip -ve o sırada diyette olup- yemek hazırlarken farkına varmadan sürekli tatlı atıştırıyor olabilir. Telefonuyla çok fazla vakit geçirmediğini söyleyip TV izlerken de sürekli telefonuyla ilgileniyor olabilir.
Kullanıcılar istemeden de olsa kendilerini kandırabilirler ya da sorulara cevap verirken oldukları değil olmak istedikleri biri gibi cevap verebilirler. Etnografik araştırma ve kullanıcıyla bir arada, doğal ortamında yapılan gözlem bu tip yanlış analizlerin yapılmasına engel olur.
Etnografik araştırma için bazen bir satış danışmanı gibi bazense bir gölge gözlemci gibi olmanız gerekebilir. Bir spor markası için yaptığımız kullanıcı araştırması çalışmasında, mağaza görevlisi gibi gölge gözlemci olmamız gerekti. Böylelikle ziyaretçilerin davranışlarını önce gözlemleyip, ardından sebeplerini sorgulayabildik.
Etnografik araştırmalar gözlem yoluyla kullanıcının davranışları incelenerek yapıldığı için “Davranışsal Araştırma”lar kategorisinde yer alırlar.
Kullanıcı Gözlemi Çalışmaları:
Kullanıcı gözlemi çalışmalarında öncelikle hedef kullanıcı kitlesi belirlenir. Sonrasında belirlenen personalara uygun kullanıcılar bulunarak ya laboratuvar ortamında ya da belirlenen başka bir yerde gözlemlenmek üzere davet edilirler. Geleneksel davranış kullanıcıları laboratuvar ortamında gözlemlemekti (kullanıcı ‘test laboratuvarına’ davet edilir, ürün sahipleri de kullanıcıları aynalı camın ardından izlerdi). Ancak bu yöntemde kullanıcıların davranışlarında ‘lab etkisi’ olabildiğinden insanları gerçek ortamında gözlememenin daha doğru olduğu kabul edilir.
Kullanıcılara önceden belirlenen senaryoya uygun olarak bazı eylemler gerçekleştirmeleri söylenir. Hareketleri, ne zaman ne yaptığı, nereleri kolay geçip hangi adımlarda zorlanıyor bunlar gözlemlenir ve analiz edilir. Ekranlar üzerinde eye tracking gibi yardımcı teknikler kullanılarak daha objektif ve doğruluk payı yüksek sonuçlar elde edilebilir.
Yakın zaman önce bir beyaz eşya markası için yürüttüğümüz bir kullanıcı gözlemi araştırmasında, insanların dokunmatik ocak deneyimlerini araştırırken öğrendiğimiz bilgiyi, tahmin yoluyla öğrenemezdik. Dokunmatik yüzeylerle etkileşime sıcak bakmayan kullanıcıların en büyük endişelerinden biri; ocak yüzeyi düz olduğundan, taşacak yemeğin doğruca yere dökülecek olmasıydı.
Kıyaslama Çalışmaları (Benchmark Studies):
Benchmarking, genel olarak “kıyaslama” olarak çevrilse de örnek alma anlamına da geliyor. Benchmarking çalışmalarında amaç, rakip işletmeler, şirketler, uygulamalarla, kendinizi ve ürününüzü kıyaslayarak eksikleri görme, daha önce denenmiş ve başarıya ulaşmış süreçleri örnek alarak kendi ürününüze/şirketinize entegre etmektir.
Rakip kullanıcının kullandığı tekniklerin ve stratejilerin incelenmesi, olumlu tepki alan kısımların analiz edilmesi, sizin yaptığınızdan daha iyi yapılmış bir adım görüyorsanız bunu belirleyerek kendi problemlerinizi benzer şekilde çözebilmeniz kıyaslama çalışmalarının sağladığı faydalardandır.
Benchmarking tekniği sürecin bütün detayları ve detaylarıyla ilgilenip nedenlerini araştırdığı için “Kalitatif Araştırma”ya örnektir.
Kullanıcı araştırması yapmadan ürünü tasarlamaya başlayan, gelişim aşamasında da yine araştırma yapmadan devam ederek sürecin daha hızlı ilerleyeceğini, daha masrafsız olacağını düşünen şirketler ve ürün sahipleri çoğu kez yanılırlar ve tahmin ettiklerinden çok daha büyük zararlara uğrarlar. Sürecin başında ve devamında kullanıcı araştırmaları yapmak, hata ihtimalini en aza indirgeyerek doğru adımlar atmak için çok önemlidir.
Kullanıcı araştırmaları sırasında hatalar yaptığınızı görmek moral bozucu olabilir ancak bu, onları düzeltmek için harika bir fırsattır. Önemli olan ürününüzün sizin istediğiniz gibi değil, kullanıcılarınızın istediği gibi olması, onların ihtiyaçlarını karşılaması ve kolay kullanmalarına olanak sağlamasıdır.
İmge Akbulut
Kullanıcı Deneyimi ve Kullanılabilirlik Uzmanı